DOLAR %
EURO %
ALTIN
BITCOIN 0%
Tokat
°

06:34

SABAHA KALAN SÜRE

Bölgesel asgari ücret tuzak mı yoksa fırsat mı?: DİSK yanıtladı

Bölgesel asgari ücret tuzak mı yoksa fırsat mı?: DİSK yanıtladı

Asgari ücret müzakerelerinde masada yer almayan sendikalardan biri olan DİSK, iş dünyası temsilcilerinin bölgesel asgari ücret talebinin ardından uygulamanın potansiyel risklerine dikkati çekti.

ABONE OL
11 Aralık 2024 16:34
Bölgesel asgari ücret tuzak mı yoksa fırsat mı?: DİSK yanıtladı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Asgari ücret müzakerelerinde masada yer almayan sendikalardan biri olan DİSK, amel dünyası temsilcilerinin bölgesel asgari ücret talebinin ardından uygulamanın potansiyel risklerine dikkati çekti.

Doğrudan 7 milyon çalışanı, dolaylı olarak ise toplumun tamamını ilgilendiren asgari ücret zammı için süreç dün itibarıyla başladı. Bakan Işıkhan’ın başkanlığında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ev sahipliğinde toplanan komisyonda, işçi tarafını TÜRK-İŞ, işveren tarafını ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil etti.

Toplantının ardından basın mensuplarına açıklama yapan TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar ise asgari ücretin makul bir ücret üzerinde rey birliğiyle tespit edilmesini temenni ettiklerini dile getirerek, toplantıda sunumlarını gerçekleştirdiklerini fakat herhangi bir rakam konuşulmadığını söyledi.

Ağar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ikinci toplantısının ise 16 Aralık Pazartesi günü gerçekleştirileceğini bildirdi.

İLGİLİ HABERAsgari ücret maratonu başladıAsgari Ücret Tespit Komisyonu, 2025 yılı asgari ücretini belirlemek amacıyla toplandı. Toplantı öncesi konuşan Bakan Işıkhan ise adil bir asgari ücret temenni ettiklerini söyledi.

Bölgesel asgari ücret tartışması

Milyonlarca işçi ve işverenin beklediği ikinci toplantı öncesinde amel dünyası temsilcileri ise asgari ücretin bölge ve sektöre göre belirlenmesi talebini dile getirmeye devam ediyor.

Ancak, DİSK tarafından yayımlanan son rapor, bölgesel asgari ücretin bazı riskleri de beraberinde getirdiğini gösteriyor. Buna göre DİSK’in raporunda bölgesel asgari ücrete ilişkin şu bilgiler yer alıyor:

“Bölgesel asgari ücret 50 yıl önce vazgeçilen bir uygulama”

“Türkiye’de bölgesel asgari ücret 1951-1974 arasında uygulandı ve 1974’te terk edildi. Bölgesel asgari ücret 50 yıl önce vazgeçilen bir uygulamadır. Türkiye bu yöntemi denemiş ve vazgeçmiştir. 1974 yılında Bülent Ecevit’in Başbakanlığındaki CHP-MSP Koalisyon Hükümeti döneminde bölgelere göre asgari ücret uygulamasından vazgeçilerek milli ölçekli bir asgari ücret yöntemi benimsenmiştir.

Bölgesel asgari ücret uygulaması eyalet ve federal sisteme sahip sınırlı sayıda ülkede (ABD, Kanada, Hindistan, Çin gibi) söz konusudur. Avrupa Birliği ülkelerinde bölgesel asgari ücret uygulaması yoktur. Hatta eyalet sistemine sahip Almanya bile bölgesel asgari ücret sistemi değil milli asgari ücret sistemi uygulamaktadır. Ulusal ve merkezi devlet yapısına sahip ülkelerde istisnai örnekler dışında bölgesel asgari ücret uygulanmamaktadır.

"Asgari ücrette çıtanın düşmesine yol açabilir"

Bölgesel asgari ücret üniter devlet yapısına sahip ülkelerde anayasal kurallar ve eşitlik ilkesi açısından da ciddi sorunlara yol açabilir. Bölgesel asgari ücret hem hukuksal hem de sosyal sakıncalar yaratır. Öte yandan bölgesel asgari ücret önerisi asgari ücretin tanımıyla ve özüyle çelişen bir öneridir. Asgari ücret, bir ülkedeki en düşük ücrettir. Onun altı olamaz. Bu Anayasa’ya ve eşitlik ilkesine aykırı olur. Bölgesel asgari ücret mevcut asgari ücret çıtasının çok altına inilmesine ve gelir dağılımı adaletsizliğinin artmasına yol açabilir, bölgeler arası gelir uçurumunu derinleştirici sonuçlar doğurabilir.

Öte yandan bölgesel asgari ücret tartışması dipsiz kuyudur. Bölgelerin hangi esasa göre belirleneceğinin yanı dizi metropoliten kentlerde aynı şehir içinde bile ciddi ömür maliyeti farkı söz konusu olması nedeniyle tartışma büyüyecektir. Örneğin, İstanbul’da Sultanbeyli ile Şişli, aynı ömür maliyetine sahip değil. Aynı şekilde Ankara’da Çankaya ile Sincan’da da ömür maliyeti oldukça farklıdır.

Aynı şekilde sektörel ve mesleki asgari ücret tartışmaları da çözüm getirmeyecek tartışmalardır. Asgari ücret sistemi ücret farklılıklarını düzenleme amacı gütmez. Asgari ücretin amacı ücretlerin en alt düzeyini korumak ve en az ücret düzeyini piyasaya bırakmamaktır.

Bölgesel asgari ücret talebini ileri sürenlerin bir bölümü büyük kentlerde ömür maliyetinin yüksekliğini örnek gösteriyor ve bu bölgelerde asgari ücretin yüksek olması gerektiğini savunuyor. Bu saptama doğrudur. Bölgelere, sektörlere ve mesleklere göre ücretlerin farklılaşması doğru bir taleptir. Ancak asgari ücretin işlevi bu değildir. Asgari ücret adı üzerinde insanca yaşamaya yetecek en az ücrettir. Onun altına inilmesi söz konusu değildir. Bölgelere, sektörlere, mesleklere ve işe göre ücret farklılaşmasını sağlayacak olan ise toplu pazarlık sistemidir.

“Türkiye’de asıl örneğin asgari ücretin ortalama ücret haline gelmesidir”

Türkiye’de asıl örneğin bölgesel veya sektörel asgari ücret değil asgari ücretin ortalama ücret haline gelmesidir. Farklı bölgelerde ve sektörlerde ücretler arasında bir denge kurulmasının önemli bir yolu toplu amel sözleşmeleri, öbür yolu ise imzalanan toplu amel sözleşmelerinin sendikasız işletmelere teşmil (genişletilmesi) edilmesidir. Teşmil mekanizması Avrupa ülkelerinde yaygın biçimde kullanılıyor. Böylece asgari ücretin kapsamı azalırken toplu amel sözleşmesi kapsamındaki işçi sayısı artıyor. Türkiye’nin sendikal mevzuatında uzun yıllardır teşmil mekanizması vardır.

“Bölgesel asgari ücrette asıl istenen Anadolu’da ücretlerin düşürülmesidir”

Bölgesel asgari ücret tartışmaları gündeme getirilirken “İstanbul’da ve Anadolu’da ömür maliyeti aynı değil” iddiası ileri sürülüyor. Ancak burada istenen İstanbul’da asgari ücretin daha yüksek olması değil bilakis Anadolu kentlerinde asgari ücretin daha düşük olmasıdır.

Bölgesel asgari ücret tartışması büyük kentlerde daha yüksek asgari ücret ödemek için değil bilakis küçük kentlerde daha düşük asgari ücret ödemek için yapılıyor. O yüzden bölgesel asgari ücret, asgari ücreti düşürme manevralarından biri olarak ele alınmalıdır. Bu tuzağa ilkesel olarak karşı çıkmak gerekiyor.

Asgari ücretin ortalama ücret olmasının yarattığı çeşitli sorunların çözümü asgari ücreti parçalamak değil asgari ücreti sosyal bir koruyucu alt hudut olarak güçlendirmek, kapsamını daraltmak, bölgeye, işe, mesleğe ve sektöre göre daha yüksek ücretleri ise toplu pazarlıkla veya teşmil yoluyla saptamaktır. Çözüm sendikaları güçlendirmek ve toplu sözleşme kapsamını toplu pazarlıkla veya teşmille yaygınlaştırmaktır. Diğer yollar dipsiz kuyudur, tuzaktır ve sorunları daha ağırlaştırır.”

İLGİLİ ANALİZAsgari ücretin altın alım gücü son 20 yılda nasıl değişti?Enflasyonist baskıların ve Türk lirasının paha kaybının devam ettiği mevcut ortamda asgari ücretin alım gücünün de yıldan yıla düştüğü görülüyor. İşte asgari ücretin son 20 yılda cumhuriyet altını karşısındaki performansı.. İLGİLİ HABERAsgari ücrette hangi parti kaç lira talep ediyor?: 5 muhalefet partisinin asgari ücret önerisiMilyonlarca çalışanın gözü asgari ücrete yapılacak zam oranına çevrilirken, muhalefet partileri de talep ettikleri rakamları açıklamaya başladı. İşte 5 partinin 2025 asgari ücretine yönelik talebi..

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP