DOLAR %
EURO %
ALTIN
BITCOIN 0%
Tokat
°

06:35

SABAHA KALAN SÜRE

Bahçeli: Suriye halkı pas tutmuş esaret zincirlerini kırdı

Bahçeli: Suriye halkı pas tutmuş esaret zincirlerini kırdı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Baştan ayağa çürüyen Esad rejimi bütün melanet ve musibetiyle nihayet çökmüştür. Nitekim baskıcı ve totaliter Esad...

ABONE OL
16 Aralık 2024 15:24
Bahçeli: Suriye halkı pas tutmuş esaret zincirlerini kırdı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Haberin Devamı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“2011 yılının Mart ayından itibaren derin ve denetimsiz çalkantılarla bocalayan, birbirine eklemlenerek büyüyüp genişleyen dev krizlerle boğulan Suriye’de 8 Aralık’tan geçerli olmak üzere bambaşka bir siyasi gerçeklik meydana gelmiştir.

Baştan ayağa çürüyen Esad rejimi tüm melanet ve musibetiyle son çökmüştür.

Nitekim baskıcı ve totaliter Esad rejiminin zulüm ve zilletle iç içe geçen karanlık devri kapanmış, Baas ilkelliği zora ve geniş bir ittifaka dayalı şekilde tasfiye edilmiştir.

Suriye halkı pas tutmuş esaret zincirlerini kırarak özgürlüğe kavuşmuş ve yeni bir döneme kucak açmıştır.

Kanlı, kaotik, karmaşık ve uzun süreli istikrarsızlık yıllarının ardından Suriye’de yeşeren birlik ve dirlik iradesinin bölgesel sulh ve istikrarın destekleyici unsurlarından birisi olarak sivrilmesi hiç şüphe yok ki samimi beklentimizdir.

Haberin Devamı

Özellikle Türkiye’nin diyalog ve işbirliği telkinlerine sırt çeviren, halkıyla hasım kamplarda mevzilenip ihtilafa düşen zalim Esad’ın ülkeden kaçışıyla beraber tarih sahnesine çıkan yeni Suriye’nin demokrasiye geçiş süreci inanıyorum ki hızlanacaktır.

Muhalif grupların yönetimi devralmasıyla Suriye’de ihtiyatlı ve zamanla daha da somutlaşacak bir bahar havası doğmuştur.

Üç ay süreyle vazife yapacak geçiş hükümetinin şu ana kadar verdiği mesajlar, yaptığı açıklamalar, gösterdiği olgun yaklaşımlar sevindirici olduğu kadar ülkede yaşayan her kesim için makul, dengeli, dengeleyici ve rahatlatıcıdır.

Bu kapsamda dost ve kardeş Suriye halkının memnuniyeti, yeni yönetimi sahiplenmesi ayrıca şayan-ı dikkatimizi celp etmektedir.

Türkiye 13 yıllık Suriye krizinde doğru yerde durmuş, esasen komşuluk hukukunun ahlak ve ilkelerini titizlikle savunmuş, bununla da kalmayıp her zaman bağlı kalmıştır.

Masum insanları katleden, bu minvalde en acımasız işkence metotlarını kullanan, milyonlarca Suriyeli’yi yurdundan ve yuvasından koparan Esad’ın akıl, şuur, vicdan ve basiret kaybı Türkiye’ye aksi bakışına yol açmış, elbette makus sonunu hazırlamıştır.

Haberin Devamı

Suriye’de vasat bulan yeni normalin geçmişten ders çıkarması huzur ve sükûnetle perçinlenmiş bir gelecek için kaçınılmaz gerekliliktir.

Diğer yandan Siyonist barbarlığın Suriye topraklarında yayılma politikası kabul edilemez bir istila girişimidir.

İsrail’in, Golan Tepelerinde tesis edilen tampon bölge sınırını aşarak Şam’a doğru ilerleyiş kaydetmesi, farklı zamanlarda hava saldırıları düzenleyerek kuvvet gösteri yapması, ısrarla ve sistematik ölçekte nüfuz alanları oluşturarak Suriye topraklarında adalet iddiasında bulunması alçak bir fırsatçılıktır.

Türkiye Suriye halkının yanındadır.

Bu meşru ve dostane tutum hiç değişmeyecektir.

Aynı fırsatçılığa bölücü terör örgütünün de teşne olması sonuçsuz kalmaya mahkumdur.

Haberin Devamı

İsrail’in sabır ve sinir eşiklerini tahrip ve taciz eden müdahalelerine karşı direniş hattı kurulmalıdır.

Suriye, Suriyelilerindir; Türkiye’de mesken olan geçici koruma statüsündeki kardeşlerimizin geri dönüşleri ise başlamıştır.

Bu ülkenin siyasi ve toprak birliği tartışmaya kapalı bir konudur.

Aynı zamanda Türkiye için kırmızıçizgidir.

İsrail’in yayılmacı emellerini mütehakkim ve mütecaviz politikalarla devam ettirmesi halinde Türkiye’yle karşı karşıya gelmesi, temas hattının sıfıra inmesi kaçınılmaz hale gelebilecektir.

Şam’a göz dikenlerin Tel Aviv ile Kudüs’te sıkışıp bozgunla yüzleşme ihtimali yabana atılmamalıdır.

Suriye’de barış, huzur ve kardeşlik ikliminin filizlenmesine tahammül edemeyen mihrakların daimi cenk ve çatışma ortamı için ikmal yapmasına, tehlikeli senaryoları devreye sokma arayışlarına Türkiye’nin yanında ümit ederim ki, bölge halkları da müsaade etmeyecektir.

Haberin Devamı

Terör örgütlerinin Suriye topraklarından sökülüp atılmasından öbür seçenek de kalmamıştır.

PKK/YPG’nin Suriye’de tutunması geldiğimiz bu aşamada muhal bir hayaldir.

Türkiye’nin ve bölge ülkelerinin güvenliğine, geleceğine, insan ve toprak bütünlüğüne azami tehdit saçan terör örgütlerinin yuvalandığı alanlardan çıkarılarak ya imha ya da teslim alınması muhakkak sağlanmalıdır.

Güney sınırlarımızın sıfır noktasından başlamak suretiyle derinlemesine veya koridor biçimiyle bir terör devleti kurma hedefini gündeminde tutanlar hayal kırıklığı yaşamaya mecburdur.

Ne Türkiye’nin ne de Suriye’nin geleceğinde terör örgütleri olamayacaktır.

Suriye’deki yeni yönetimin PKK/YPG ile Kürt kardeşlerimizi tefrik etmesi, ayrı ayrı değerlendirmesi, dahası terör örgütlerinin varlığını reddetmesi takdirle karşıladığımız olumlu bir adımdır.

Haberin Devamı

Üstelik silahlı tüm grupların dağıtılma kararı da iyimserliğimizi kamçılamıştır.

Parçalanmış Suriye’ye yatırım yapan küresel ve bölgesel aktörlerin kukla olarak sahaya sürdüğü terör örgütlerine ömür hakkı yoktur.

PKK/YPG’nin Fırat’ın batısından çıkarılmasından sonra doğusundan da temizlenmesi mukadder bir sorumluluktur.

Suriye’yi vatanı ve varlığının haysiyet eşiği kabul eden, etnik kökeni ve mezhebi ne olursa olsun tüm Suriyelilerin bir ve beraber ülkelerine sahip çıkmalarıyla geçiş döneminin risk ve sancıları kısa zamanda atlatılacaktır.

Siyasi sürecin canlandırılmasıyla yarım kalan anayasa hazırlığının tamamlanıp demokrasinin işler ve işlevsel hale gelmesi Suriye’nin gücüne kuvvet katacaktır.

Türk milleti Suriyeli kardeşlerinin destekçisidir.

Demokrasiye hızla geçilmesi için yardıma hazırdır.

Ülkemizden doğup hudut aşan sular mahiyetindeki Fırat ve Dicle nehirlerinin arasında kalan “Bereketli Hilal”, komşu coğrafyaların huzur, sükûnet ve refahını takviye ve tahkim edecektir.

Bizden doğup akan sular soylu kardeşlerimize bereket taşıyacaktır.

Suriye Türkmenleri kadar Suriyeli Kürtler, Araplar ve öbür kökenleri temsil eden toplumsal gruplar ayrılmaz ve bölünmez bir tüm halinde müstakil devletlerinin çatısı altında sonsuza kadar yaşayacaklardır.

Türkiye ve Suriye’de ömür mücadelesi veren Kürt kardeşlerimizin bölücü terör örgütüyle bir ve beraber anılması diye bir şey yoktur.

Kürt kardeşlerimizle kavlimiz ve kaderimiz birdir.

PKK/YPG ile mücadelemiz tavizsizdir, kıran kırana devam edecektir.

CHP Genel Başkanı’nın “Öcalan Meclis’e gelsin, konuşsun, örneğin çözülsün demek Viking kafasıdır” sözleri bir cahilin, bir densizin, bir mankurtun tevili olmayan zırvasıdır.

Kürt kardeşlerimizle kucaklaşmamızı hazmedemeyen, terör sorununun sonlanma ümitlerini kabullenemeyen CHP, DEM Parti’nin yerine geçmiş, etnik ve mezhep bölücülüğü kulvarında öne çıkmıştır.

CHP’nin yalnızca ekseni kaymamış, aynı zamanda siyasi etik ve erdemi de buharlaşıp kaybolmuştur.

CHP Genel Başkanı’nın Viking benzetmesi kimlere özendiği, hangi tarih müktesebatından beslendiği gerçeğini açıkça deşifre etmiştir.

Bizim mantığımızın Viking mantığı olduğunu ileri sürmek için hayatın akışına, siyasetin ve hadiselerin iç yüzüne esirleşmiş ve özelleşmiş devşirme gözüyle bakmak yeterlidir.

Bizim mantığımız Türk mantığıdır, feyzini ulus aklından; fikrini de Türk ahlak, kültür ve tarihinin muazzam birikiminden almaktadır.

Özgür Özel’in Viking takıntısı potansiyel hayranlığının dışa vurumu, viran ve virman edilmiş iradesinin acıklı vurgunu, çatlak vazo gibi oturduğu koltuktaki pespaye halinin vaziyetidir.

Kürt kardeşlerimizle aramıza girmeye hiç kimsenin nefesi yetmeyecektir.

DEM’i istismar eden CHP’nin melun komploları çuvallamaya müstahaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi fikir ve görüşlerini tutarlı şekilde muhafaza etmekte ve arkasında durmaktadır.

Kaldı ki Suriye’deki gelişmelerden sonra haklılığımız teyit edilmiştir.

Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nin milli ve müteyakkız politikalarıyla Şam Büyükelçiliğimiz açılmış, Türk bayrağı göndere çekilmiş, sahada ve masada yerimiz pekişmiştir.

Türkiye’nin siyasi ve stratejik başarılarından rahatsız olan CHP Genel Başkanı’yla irili ufaklı öbür partilerin şaşkınlığı ve mağlubiyet psikolojisine kapılmaları nevzuhur Baasçı zihniyetin muhalefet üzerinden ülkemize nasıl bulaştığını göstermesi bakımından ibret vericidir.

Türk ve Türkiye Yüzyılında huzur, kardeşlik ve sulh hâkim olacak; Moskova’ya kaçıp sığınan Esad’ın içimize sızan muhalefeti heder olup gidecektir.

Emevi Camiinde kılınan Cuma Namazından keyifleri kaçanların, yansıyan fotoğraf karelerinden ürken ve telaşa düşenlerin sonu fitnenin yar dibidir.

Türkiye kazandıkça, eli güçlendikçe; askeri, siyasi ve diplomasi başarılarına imza attıkça, varlığını ve iradesini tebliğ ettikçe yitik histerisi nüksedenler yeni yüzyılda ufkumuzu perdeleme teşebbüslerinde muvaffak olamayacaklar, eninde sonunda tarihin çöplüğünde yerini bulacaklardır.

Özgür Özel de Vikinglerle yol yürümek istiyorsa takdir kendisinindir, bizim yolumuz Türk milletinin yoludur, Türk devrinin yoludur, Türkiye Yüzyılının yoludur.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP