DOLAR %
EURO %
ALTIN
BITCOIN 0%
Tokat
°

16:10

İKİNDİYE KALAN SÜRE

TCMB ekonomistlerinden dezenflasyon sürecinde çıktı açığı analizi

TCMB ekonomistlerinden dezenflasyon sürecinde çıktı açığı analizi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ekonomistleri, Merkezin Güncesi'nde yer alan yeni analizlerinde, "Yakın döneme ilişkin göstergeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldiğini ima ediyor" dedi.

ABONE OL
10 Aralık 2024 10:38
TCMB ekonomistlerinden dezenflasyon sürecinde çıktı açığı analizi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ekonomistleri, Merkezin Güncesi'nde yer meydan yeni analizlerinde, "Yakın döneme ilişkin göstergeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldiğini ima ediyor" dedi.

TCMB'de görevli ekonomist Abdullah Kazdal tarafından hazırlanan "Dezenflasyon Sürecinde Çıktı Açığı Göstergeleri" başlıklı analiz, Bankanın blog sayfası Merkezin Güncesi'nde yayımlandı.

Talebin fiyatlama davranışları üzerindeki etkisini anlamanın en temel yolunun amel çevriminin konumuna, dolayısıyla çıktı açığının seviyesine bakmak olduğu belirtilen analizde, "Ulaşılan fiili üretim seviyesi potansiyel üretim seviyesinin üzerindeyse, çıktı açığı pozitif paha alıyor demektir. Bir öbür deyişle, çıktı fazlası oluşuyordur. Çıktı açığının pozitif alanda daha yüksek değerler alması ise talep baskılarının güçlendiğine ve enflasyonist etkinin arttığına işaret eder." değerlendirmesinde bulunuldu.

Analizde, çıktı açığının enflasyonist baskılar ve buna dair şekillendirilen nakit politikası açısından önemli bir gösterge olmakla beraber gözlenebilir bir değişken olmadığı belirtildi.

Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) kapsamında fiili üretim ve büyüme verileri gözlense de potansiyel üretim seviyesinin ve dolayısıyla potansiyel büyümenin ne olduğunun doğrudan ölçülemediği vurgulanan analizde, "Bu nedenle çıktı açığını çeşitli yöntemler kullanarak tahmin etmemiz gerekiyor. Bununla birlikte, farklı yaklaşımlarla elde edilen çıktı açığı göstergelerinin tahmin bazlı olmaları nedeniyle bir belirsizlik içermesi, ayrıca göstergelerin değişim oranlarında ve yönlerinde farklılıklar görülebilmesi literatürde yaygınca tartışılan bir durum. Söz konusu göstergeler ve tahmin yöntemleri, örneklem sonu yanlılığı ve geçmiş veri güncellemelerinden etkilenme gibi unsurlar açısından da birbirinden ayrışabiliyor." ifadesi kullanıldı.

"TCMB bünyesinde kapsamlı bir gösterge seti oluşturuluyor"

Çıktı açığını en iyi şekilde tahmin etmek için TCMB bünyesinde kapsamlı bir gösterge seti oluşturulduğu bilgisi verilen analizde, şunlar anlatım edildi:

"Bu göstergeleri üç ana başlık altında toplayabiliriz. İstatistiksel filtreleme yöntemlerine dayanan ilk grupta dört farklı gösterge bulunmakta. Bu kapsamdaki ilk iki gösterge GSYH'nin Hodrick Prescott (HP) filtresinden iki farklı düzleme parametresiyle geçirilmesiyle elde edilirken, üçüncü göstergede ise ilgili yaklaşım net kredi kullanımı göstergesiyle harmanlanıyor. Sektörel olarak nitelendirebileceğimiz son göstergede ise TÜFE alt kalemlerinin karşılık geldiği iktisadi faaliyet göstergeleri (üretim, ciro, satış vb.) HP filtresinden geçirilerek enflasyon sepeti ağırlıklarıyla toplulaştırılıyor. İkinci grupta bulunan biricik gösterge ise öncü göstergelerden tanımı itibarıyla çıktı açığı özelliği taşıyan serilerin bir filtreleme yapılmaksızın birleştirilmesine dayanıyor. Bu göstergede, kapasite kullanım oranları, birikmiş işler gibi anket verilerinin yanı dizi büro ve uçak doluluk oranı gibi seriler de kullanılmakta. Son yaklaşım ise yarı yapısal umumi denge modelleri üzerinden çıktı açığı serileri türetmeye dayanıyor. Yeni Keynesyen yapıda olan söz konusu modeller, Phillips denklemi ve Taylor kuralı gibi temel denklemleri kullanmakta. Bu modeller, ayrı bir amel gücü bloğu içerip içermeme, parametre seçiminde kalibrasyon veya Bayesçi tahmin yaklaşımı kullanma ve doğrudan çıktı açığını tahmin etme ya da iç talep açığı ve ihracat açığı gibi bileşenlerden toplulaştırma bakımından birbirinden farklılaşıyor."

"Çıktı açığının 2023 yılı ikinci çeyreğinde ulaştığı yüksek pozitif seviyelerden giderek gerilediğini görüyoruz"

Tüm bu yaklaşımlar çerçevesinde, 3. çeyrek GSYH verilerini de içerecek şekilde tahmin edilen serilerin son dönem gelişmelerinin incelendiği belirtilen analizde, buna göre göstergelerin umumi olarak daha ılımlı bir talep görünümüne işaret ettiğinin görüldüğü bilgisi verildi.

Politika faizi 2023 Haziran ile 2024 Mart arasında kademeli olarak yükseltilirken, sıkı duruşun makro ihtiyati tedbirlerle desteklenip parasal aktarımın güçlendirildiği anımsatılan analizde, şunlar kaydedildi:

"Model ortalamalarını TCMB'nin son sıkılaştırma döngüsüne girdiği ilgili dönem itibarıyla incelediğimizde, çıktı açığının 2023 yılı ikinci çeyreğinde ulaştığı yüksek pozitif seviyelerden giderek gerilediğini görüyoruz. Bu gerilemenin, parasal sıkılaşmanın gecikmeli etkileriyle son dönemde belirginleştiği de görülmekte. Diğer yandan, farklı yöntemlerden elde ettiğimiz söz konusu göstergelerin azami ve asgari değerlerinden oluşan tahmin bandının, aşağı yönlü daha geniş olduğu gözleniyor 2023'ün son çeyreğinde takip ettiğimiz 8 göstergeden sadece biri negatif seviyedeyken 2024 3. çeyrek itibarıyla 6 gösterge negatif seviyeye gelmiş durumda. Sonuç olarak, yakın döneme ilişkin göstergeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldiğini ima ediyor. Sıkı nakit politikası sonucunda sürecek olan iç talepteki dengelenme ve önümüzdeki dönemde negatif düzeylerde gerçekleşeceği öngörülen çıktı açığı, dezenflasyon sürecinin önemli bir bileşeni olacak."

İLGİLİ HABERMerkez Bankasından ‘reeskont kredisi’ analiziTCMB blog sayfası Merkezin Güncesi’nde yer meydan “Reeskont Kredilerinde Katma Değer Odaklı İhracatçı Skoru Uygulaması” başlıklı analizde, piyasa koşullarına göre avantajlı bir finansman kaynağı olan reeskont kredilerinin verimli kullandırılmasının finansman kaynaklarının etkin ve etkili dağılımı açısından azami ehemmiyet arz ettiği belirtilerek, “Yeni uygulama ile çoğunlukla net ihracatçı firmalar desteklemeye devam edilirken, yüksek teknolojili firmalara da öncelik veriliyor” denildi.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP